Bir muhtarın, köyünü daha yaşanabilir bir hale getirmek için gösterdiği özveri, Türkiye’nin dört bir yanında duyulmayı hak ediyor. Adana’nın küçük ve sevimli köylerinden birinde, muhtarlık görevini yürüten İsmail Yılmaz, köy halkının sosyal yaşamını canlandıracak bir projeye imza attı. İsmail Yılmaz, yıllar boyunca beslediği hayvanlarını satarak elde ettiği gelirle, köyüne ahşaptan kapsamlı bir sosyal tesis yaptırdı. Bu proje, sadece köydeki insanların yaşam standartlarını yükseltmekle kalmayacak, aynı zamanda sosyal dayanışmanın da önemli bir örneği olarak bütün bölgede yankı buldu.
İsmail Yılmaz, hayvanlarını satma kararını alırken uzun uzun düşündü. “Köyümüzün gelişmesi, insanların bir araya gelebileceği mekanların olmasıyla mümkün. Bu hayvanlar benim için çok değerliydi, ama topluma olan borcumu yerine getirmek için bu fedakarlığı yapmam gerekiyordu,” diyen muhtar, yaptığı bu yatırımın kırsal yaşamın geliştirilmesinde önemli bir adım olduğunu vurguladı. Ahşap sosyal tesis, köydeki gençlerin ve ailelerin bir araya gelebileceği, etkinlikler düzenleyebileceği bir alan yaratma amacıyla inşa edildi. Tesis, yerel balıkçılar ve çiftçiler için de yeni bir pazar yeri olacak.
Köy halkının bu projeye bakış açısı oldukça olumlu. Tesisin inşasına başlayıldığı günden itibaren bütün köy halkı, İsmail Yılmaz’a destek oldu. Kadınlar ve çocuklar, tesisin yapımında gönüllü olarak çalışarak mahalle dayanışmasının ne demek olduğunu bir kez daha gösterdiler. Zeynep Hanım, köyün en yaşlı sakinlerinden biri olarak duygularını şu sözlerle ifade etti: “İsmail muhtarımız, bizim için sadece bir muhtar değil; o, köyümüzün babası. Bu tesis, geleceğimiz için büyük bir kapı araladı. Bugün burada toplanmak, birlikte vakit geçirmek çok güzel.”
Projenin getirisinin sadece sosyal dayanışma ile sınırlı kalmayacağı belirtiliyor. Hayvanların satılması ile elde edilen gelir, hem tesisin yapımına hem de köydeki diğer ihtiyaçlara yönelik kullanılacak. Yılmaz, köydeki gençlerin istihdam edilmesine önayak olacağını, yerel ekonominin canlanacağını ve insanları üretken olmaya teşvik edeceğini ifade etti.
Ahşap sosyal tesis, haşmetli görünümüyle köyün estetik yapısını da güçlendirecek. Geniş bir alan üzerine kurulan tesis, çocuk oyun alanları, dinlenme alanları ve etkinlik salonları ile donatılacak. Ayrıca, köy halkının ürünlerini pazarlayabileceği bir pazar yeri olarak da işlev görecek.
İsmail Yılmaz’ın hayvanları satarak yaptırdığı bu tesis, sadece bir bina olmanın ötesinde, köydeki insanların bir araya gelerek sosyal bağlarını kuvvetlendireceği bir madde olarak ön plana çıkıyor. İsmail Yılmaz’ın bu cesur kararı, kırsal alanda yaşayan diğer muhtarlara ve topluluk liderlerine de ilham veriyor. Kırsalda yaşamı güzelleştirmek için fedakarlık yapmanın ne denli önemli olduğunu kanıtlayan bu örnek, köyün sadece fiziksel değil, sosyal açıdan da kalkınması açısından yeni bir başlangıç işareti niteliğinde.
Sonuç olarak, muhtar İsmail Yılmaz’ın bu özverili davranışı, köyü için yaptığı katkılar ve aynı zamanda köy yaşamının ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin her köşesinde benzer projelerin hayat bulması, toplumun birbirine kenetlenmesi açısından önem taşıyor. İnsanların dayanışma içinde hareket etmesi, yerel kalkınmaya ve sosyokültürel gelişime büyük katkı sağlayacaktır. Bunun en güzel örneği de İsmail Yılmaz ve onun kurduğu o güzel ahşap tesis olacak.