Ülkemizde yetersiz beslenme ve açlık sorunu ne yazık ki gün geçtikçe artıyor. Bu sorun, en acımasız yüzlerinden birini ise çocuklar sergiliyor. Bugün, Kahramanmaraş'ta yaşayan 6 yaşındaki Meryem'in hikayesini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Meryem, 25 kilodan yalnızca 10 kiloya düşerek, açlıkla yaşam mücadelesi veriyor. Yetersiz beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunları, onu hayatta kalma mücadelesine sürüklüyor. Meryem’in durumu sadece ailesinin değil, aynı zamanda tüm toplumun dikkatini çekiyor.
Meryem, 6 yaşına gelmesine rağmen, gelişimi yaşının oldukça gerisinde kalmış durumda. Anne-babası, işsizlik ve maddi zorluklar nedeniyle aile bütçesini karşılamakta zorluk çekiyor. Meryem'in ailesi, uzun zamandır temel gıda maddelerine erişim sağlayamıyor. Basit bir kahvaltı bile, Meryem için hayal oldu. Günde sadece bir veya iki kez yapılabilen yiyecekler, onun bu kadar hızlı bir şekilde zayıflamasına neden oldu. Zaman içinde bu durum, sadece kilo kaybı ile sınırlı kalmadı; Meryem'in bağışıklık sistemi de zayıfladı. Artık en basit hastalıklara karşı bile savunmasız durumda.
Meryem'in durumu, muayene sırasında yapılan tahlillerde de net bir şekilde ortaya çıktı. Düşük kilo ile birlikte beslenme yetersizliği, anemi (kansızlık) ve vitamin eksiklikleri, onun sağlık sorunlarının temel nedenleri oldu. Doktorlar, Meryem'in acilen bir beslenme düzenine ihtiyacı olduğunu belirtti. Ancak, bunun için önce ailenin maddi durumunun iyileşmesi gerekiyor. Bu durum, Meryem'in yaşam mücadelesini daha da zor hale getiriyor.
Meryem’in hikayesi, yetersiz beslenmenin sadece bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir kriz olduğunu da gözler önüne seriyor. Türkiye’de her gün daha fazla çocuk, kötü yaşam koşulları yüzünden açlık çekiyor. Birçok aile, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkları için çocuklarını yeterince besleyemiyor. Bu durum, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik sorunları da beraberinde getiriyor. Çocuklar, yeterince iyi beslenemediklerinde okula odaklanmakta zorluk çekiyor, sosyal hayattan uzaklaşıyor ve yaşam kaliteleri düşüyor.
Devlet ve sivil toplum kuruluşları, bu durumu düzeltebilmek için çeşitli kampanyalar ve projeler başlatmış olsalar da; Meryem gibi birçok çocuk maalesef hala yardım bekliyor. Yetersiz beslenme ve açlık sorunu, toplumun her kesimini etkileyen bir sorun. Bu nedenle, bu konuda toplumsal farkındalık yaratmak ve hızlı önlemler almak hayati önem taşıyor. Eğitim, sağlık ve sosyal yardımların arttırılması, bu sorunun üstesinden gelebilmek için gereklidir.
Meryem’in ailesi, hayata tutunma çabasında yalnız değil. Yerel yardım kuruluşları ve gönüllüler, Meryem’in yaşadığı durumu duyurmak ve aileye destek sağlamak için harekete geçti. Ancak bu desteklerin sürekli hale gelmesi ve Meryem’in yaşıtlarıyla eşit bir hayat sürmesi için daha fazla çabaya ihtiyaç var.
Meryem’in ve onun durumundaki çocukların hayatlarını değiştirebilmek için, daha fazla insanın duyarlı hale gelmesi gerekiyor. Hepimizin atacağı küçük adımlar, onların yaşamlarını büyük ölçüde değiştirebilir. Kullanıcı olarak bizler de sosyal medya hesaplarımızdan bu tür sorunlara dikkat çekebilir, çevremizdeki ailelere destek olabiliriz. Meryem’in hikayesinin yalnızca bir örnek olduğunu unutmamak, açlık ve yetersiz beslenmenin önüne geçebilmek için hep beraber mücadele etmemizin önemini vurguluyor.
Küçük Meryem’in hikayesini daha fazla insanla paylaşarak, onun hayatına dokunabileceğimiz bir yol açabiliriz. Unutmayalım ki, her çocuk sağlıklı ve mutlu bir geleceği hak ediyor.