İstanbul’un kalbinde yaşanan trajik bir olay, tüm Türkiye'yi derinden sarstı. İki çocuk annesi olan 34 yaşındaki Merve Öztürk, eşi tarafından evinde silahla vurularak öldürüldü. Olay, pek çok ailenin güvenliğini sorgulamasına ve kadına yönelik şiddet konusunu yeniden gündeme getirmesine neden oldu. Gözler, yaşanan bu acı olayın perde arkasına ve kadına yönelik şiddetle mücadele yöntemlerine çevrildi.
Olay, 23 Ekim 2023 tarihinde İstanbul’un Bağcılar ilçesindeki bir apartman dairesinde gerçekleşti. Merve Öztürk'ün, eşi Hasan Öztürk ile arasında çıkan tartışmanın ardından silahla vurulduğu iddia edildi. Daireden gelen silah sesleri komşuları alarma geçirdi. Hızla olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, Merve Öztürk'ün hayatını kaybettiğini tespit etti. Eşi Hasan Öztürk olayın ardından gözaltına alındı ve ifadesine başvuruldu.
Komşular, çiftin tartışmalarının sıkça yaşandığına ve durumu daha önceden yetkililere bildirdiklerine dikkat çekti. Ancak, bu tür olaylarla ilgili farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmaların hâlâ yetersiz olduğunu savundular. Olay anında evde bulunan iki çocuğun da şoka girdiği belirtildi. Çocuklar, aile içindeki bu şiddet döngüsüne tanıklık ederek derin bir travma yaşadı.
Merve Öztürk’ün ölümü, sosyal medyada geniş yankı buldu. Kadına yönelik şiddetle mücadele eden kuruluşlar, olayın ardından çeşitli açıklamalar yaparak sorunun çözülmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladılar. “Kadın dayanışması güçlenmeli, bu tür olayların önüne geçilmelidir” diyen kadın hakları aktivistleri, toplumda daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğini belirttiler.
Merve Öztürk’ün ailesi de olayın ardından bir basın toplantısı düzenleyerek, Merve’nin adaletinin sağlanması için çağrıda bulundu. Aile, hem adaletin yerini bulmasını sağlamak hem de diğer kadınların benzer durumlarla karşılaşmamaları için mücadele edeceklerini ifade etti. Türkiye’de kadına yönelik şiddet sorunu, uzun yıllardır tartışmalara neden oluyor. Yasal düzenlemeler yetersiz kalırken, toplumsal bilincin artması için etkin kampanyalara ihtiyaç duyuluyor.
Olayın detaylarına dair soruşturmalar devam ederken, Merve Öztürk’ün anısına sosyal medyada birçok kullanıcı, #KadınaŞiddeteHayır hastag’i ile paylaşımlar yaptı. Harekete geçen kadınlar, yaşananların yalnızca Merve’nin değil, birçok kadının hayatını kaybetmesine neden olan bir soruna dikkat çekilmesi gerektiğini vurguladı. Herkesin bu konuda duyarlılığını artırarak, kadına yönelik şiddete karşı birleşmesi gerektiği mesajı yayılmaya başladı.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin sadece devlet kurumları tarafından değil, bireyler düzeyinde de yapılması gerektiği düşünülüyor. Toplumun her kesiminde farkındalık oluşturulması için eğitim programlarının ve bilinçlendirme kampanyalarının etkin bir şekilde hayata geçirilmesi şart. Her geçen gün artan olayların önüne geçmek için öncelikle kadına yönelik şiddetle mücadele yasalarının sıkı bir şekilde uygulanması gerekiyor.
Merve Öztürk’ün trajik ölümü, bir kez daha kadın hakları mücadelesinin önemini vurguladı. Bireylerin ve toplumun bu konudaki duyarlılığı, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için kritik bir adım olacak. Yalnızca Merve için değil, tüm kadınlar için adalet sağlanması amacıyla verilen bu mücadele sürdüğü sürece, umarız bir gün açıklanan yasalar gerçek bir değişime dönüşür ve her kadının hayatı korunur.
Olayın yasal sürecinin nasıl ilerleyeceği ve kamuoyunun bu duruma nasıl bir tepki vereceği merak konusu. Tüm gelişmeler, kadına yönelik şiddet konusunu daha da alevlendirirken, toplumun bu konuda daha fazla duyarlılık gösterip göstermeyeceği de tartışma yaratıyor.