İngiltere'de, sağlık hizmetlerinin çöküşü ile gündeme gelen "ölüm sırası" durumu, kamuoyunda büyük bir kaygı ve endişe yaratmaya devam ediyor. Son dönemlerde biriken hasta sayısının, sağlık sisteminin tüm kıstaslarını zorlaması, birçok insanın acil tedavi beklediği veya hayatını kaybetme korkusu içinde olduğu anlamına geliyor. Bu karmaşanın başlıca sebepleri arasında, kaynak sıkıntısı, personel eksikliği ve COVID-19'un neden olduğu uzun vadeli etkilere işaret ediliyor.
İngiltere’nin sağlık hizmeti sağlayıcısı olan NHS (Ulusal Sağlık Servisi), uzun süreli baskılara maruz kalmış durumda. Pandemi sürecinde artan hastane yükü, normal şartlarda bile yetersiz olan personel sayısının daha da azalmasına sebep oldu. En son yapılan araştırmalara göre, İngiltere genelinde yüzlerce hasta, hayati öneme sahip tedavileri beklerken, bazıları acil servislere başvurduklarında "ölüm sırası" terimi ile karşılaşmaktalar. Bu durum, başarılı tedavi oranlarını düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda hastaların psikolojik durumlarını da olumsuz etkiliyor.
Hastaların yaşadığı bu zor durum, medyada geniş yer bulmakta. Hastalar ve aileleri, sağlık sisteminin bu durumunu gündeme getirebilmek için sosyal medyada ve çeşitli platformlarda hak arayışına girdi. "Yaşamak için bekliyoruz" gibi ifadelere, birçok hasta tanıklık ederek, yaşam mücadelesinin ne kadar çetin olduğunu gözler önüne seriyor. Yetkililerin yetersizliği ve insan hayatının bu kadar değersizleşmesi, toplumda büyük bir öfke ve hayal kırıklığı yaratmaktadır.
Uzmanlar, sağlık sistemindeki sorunların çözümü için köklü değişiklikler gerektiğini vurgularken, dikkat çekici bir olgu da sağlık alanında yapılacak yatırımın ya da reforma, toplumda nasıl bir karşılık bulacağıdır. Bu durumu aşmak için, hem hükümetin hem de sağlık otoritelerinin acil eylem planları oluşturması elzem. Eğer önlem alınmazsa, daha fazla insanın hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağımız öngörülüyor.
Sonuç olarak, İngiltere'deki bu "ölüm sırası" durumu, sadece sağlık sisteminin büyük bir krizi olarak değil, toplumun tüm değerleri ve insan hayatının kıymeti üzerine yeniden düşünmeyi gerektiren bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Herkesin sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak için bir araya gelmesi gereken bir dönemde, bu sorunların üstesinden gelinmesi için bir an önce harekete geçilmesi gerektiği aşikâr. "Ölüm sırası" realitesinin İngiltere'de yarattığı bu karmaşanın, toplum üzerinde uzun vadeli etkileri olmayı sürdüreceği muhtemeldir.