Geçtiğimiz gece, Muğla’nın gözlerden uzak köylerinden biri olan Çamyurdu, yüreği dağlayan bir felakete sahne oldu. Akşam saatlerinde başlayarak sabaha kadar süren bir yangın, köyü adeta küle çevirdi. Çamyurdu’nda hayatını kaybeden hayvanlar ve yıkılan evlerle birlikte, köy halkı çaresizlik içinde büyük bir yıkım yaşadı. Yangının nasıl başladığı ve hangi sebeplerle bu kadar büyüdüğü henüz kesin olarak bilinmiyor, ancak köylüler, yangının bir iş kazası olabileceğinden endişeleniyor.
Yangın, akşam saatlerinde birkaç farklı noktadan aynı anda başlarken, köylüler ilk başta olayın kontrol altına alınabileceğini düşündü. Ancak rüzgarın etkisiyle alevler hızlıca yayıldı. Zamanla, alevlerin büyümesiyle panik ve korku tüm köyü sardı. Göz gözü görmez bir karanlıkta, pek çok vatandaş canlarını kurtarmak için evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yangın söndürme ekiplerinin bölgeye ulaşması, mevcut durumu daha da zorlaştırdı. Olay yerine ulaşamayan araçlar ve kırsal alanların dar yolları, itfaiye ekiplerinin yangına müdahale etmesini engelledi. Yangının büyümesiyle birlikte köyde söndürme çalışmaları yetersiz kalırken, alevler göz alıcı bir hızla oksijenin bol olduğu alanlarda yankı bulmaya devam etti.
Yangının söndürülmesinin ardından Çamyurdu köyü, bir hayaleti andırıyordu. Yıkılmış evlerin ve yanmış tarım arazilerinin oluşturduğu manzara, köy halkının duygularını derinden yaraladı. Elde kalan tek bir eşya dahi olmadan eski yaşam standartlarına geri dönme umudu, hemen hemen tüm köylüler için hayal oldu. "Hiçbir şeyimiz kalmadı" diyerek yaşadıkları acıyı dile getiren köylüler, gözyaşları içinde eşyalarının ve hayvanlarının küle döndüğünü anlatıyor. Bu felaket, yalnızca maddi kayıplarla sınırlı kalmadı; köyün ruhunu da derinden yaraladı. Psikolojik olarak da sarsılan köy halkı, yaşadıkları felaketin etkisiyle ne yapacaklarını bilemez halde. Yardım bekleyen köylüler, yetkililerden acil destek talep ediyor.
Hükümetin acil durum yönetimi devreye girmesi beklenirken, çevre illerden de çeşitli yardımlar toplanmaya başlandı. Yangının ardından Çamyurdu köyü için organize edilen yardım kampanyalarını desteklemek isteyen hayırseverler, dayanışma ruhunu yeniden canlandırmak amacıyla harekete geçmeye başladı. Bu zor günlerin üstesinden gelmek için bir araya gelmek, köy halkının en büyük arzusu. Yaralarının sarılması için her türlü desteğe ihtiyaçları var. Yangın öncesi olan yaşam standartlarını geri kazanmak için, köylüler sadece maddi yardımlarla değil, manevi olarak da desteklenmek istiyorlar.
Çamyurdu yangını, köyün yanı sıra çevresindeki doğal yaşamı da olumsuz etkiledi. Yangın sonrası ortaya çıkan orman yangınları, flora ve fauna üzerinde kalıcı tahribatlar bırakabilir. Bu bağlamda, er geç yanan bölgelerin yeniden ağaçlandırılması ve ekosistemin eski haline dönmesi için uzun vadeli projelere ihtiyaç duyulacak. Yangınların önlenmesi adına alınacak önlemlerle, gelecekte aynı acıların yaşanmaması için mücadele etmek şart. Sonuç olarak, Çamyurdu’ndaki yangın, pek çok açıdan toplumsal ve çevresel bir ödev haline gelmiştir ve tüm ülkeyi etkileyen sonuçlarıyla, her bireyin bu konuda sorumluluk alması gerekmektedir.
Yangının yarattığı yıkım ve kayıpların ardından, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, bu gibi felaketlerle başa çıkmanın en etkili yoludur. Çamyurdu köyünde ortaya çıkan insani dram, aslında tüm ulus olarak birbirimize kenetlenme çağrısını da beraberinde getiriyor. Yangınla kayıplarını yaşayan bu ailelere sahip çıkalım; yaraları sarmak için dayanışma içinde olalım.