Beyaz Saray'da gerçekleştirilen ikinci tartışma, Donald Trump'ın Kanada'ya yönelik sert eleştirileri ile yeni bir boyut kazandı. Özellikle ticaret politikaları ve uluslararası ilişkiler üzerine yaptığı açıklamalar, hem destekçilerinin hem de muhalefetinin dikkatini çekti. Trump'ın bu çıkışı, yalnızca Kanada ile olan ilişkileri değil, aynı zamanda ABD'nin küresel diplomasi üzerindeki etkilerini de sorgulattı. Tartışmanın başlangıcında, izleyicilerin merakla beklediği bu konu, Trump'ın tarzıyla birleşince, tartışmanın en dikkat çekici anlarından biri haline geldi.
Trump, tartışmanın başında Kanada'yı hedef alarak, ülkenin ticaret politikalarını sert bir dille eleştirdi. Özellikle, Kanada'nın ABD'ye uyguladığı tarife ve kısıtlamaların adil olmadığını savundu. "Kanada, ABD’nin en büyük müttefiklerinden biri. Ancak bu durumda nasıl bu kadar haksızlık yapabilirler?" diyerek, ses tonu yükseldi. Bu çıkış, Trump'ın geçmişteki ticaret savaşlarıyla ilgili tartışmaların hatırlanmasına neden oldu. Trump, Kanada'nın süt ürünleri alanındaki politikalarının ABD çiftçilerini olumsuz etkilediğini belirterek, Kanadalı yetkililere sert sözler sarf etti. Trump'ın bu sert eleştirileri, tartışmanın hemen ardından sosyal medya platformlarında büyük yankı buldu ve gündem TikTok, Twitter ve Facebook gibi platformlarda trend oldu.
Trump’ın Kanada’ya yönelik bu sert eleştirileri, sadece tartışmadaki diğer adaylar tarafından değil, aynı zamanda halk tarafından da çeşitli tepkiler aldı. Bazı izleyiciler, Trump'ın bu tutumunu cesur bir duruş olarak değerlendirirken, diğerleri ise bunun yalnızca gündem değiştirmek için yapıldığını savundu. Kanada'nın Başbakanı Justin Trudeau, Trump’ın eleştirilerine yanıt olarak, "Bizim temel ilkelerimiz var, bu ilkeler doğrultusunda hareket etmeye devam edeceğiz." dedi. Bu yanıt, North American Free Trade Agreement (NAFTA) üzerine sürdürülen müzakereleri hatırlattı ve iki ülke arasındaki ticari gerilimleri yeniden su yüzüne çıkardı.
Diğer adaylar, Trump’ın bu çıkışını değerlendirmek için fırsattan istifade ettiler. Tartışmanın ilerleyen dakikalarında, Trump’ın Kanada’yı hedef almasının seçmenlerin gözünde nasıl bir etki yaratacağına dair yorumlar yapıldı. Bu noktada, muhalefetin Trump’ın dış politika konusundaki zaaflarını kullanmak için çabalayacağı öngörüldü. Türkiye'deki siyasi analistler de, Trump'ın davranışlarının uluslararası ilişkilerde nasıl yankı uyandıracağını değerlendirdi. Ekonomik bağların güçlendiği bu dönemde, Trump’ın Kanada’yı hedef almasının uzun vadede nasıl sonuçlar doğuracağına dair endişeler gündeme geldi.
Sonuç olarak, Beyaz Saray'daki ikinci tartışma, Donald Trump'ın Kanada'ya yönelik sert eleştirileri ile çok konuşulacak bir olay haline geldi. Bu tartışma, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda ABD'nin dış politikasında da köklü değişikliklere yol açabilir. Önümüzdeki günlerde, Trump’ın bu tutumunun yankılarının nasıl şekilleneceği ve Kanada ile olan ilişkilerin nasıl evrileceği, dünya genelinde dikkatle izlenmeye devam edecektir.