Elif, hayatının en acı gününü 15 Mayıs 2023'te yaşadı. Babası, geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetti. Bu olay, onun için sadece bir kayıp değil, aynı zamanda adalet arayışına dönüşen bir öykünün başlangıcı oldu. Elif, babasının nasıl bir kaybedişle gittiğini ve bu kaybın arkasındaki sorumluların cezasız kalmaması gerektiğini düşünerek harekete geçmeye karar verdi. "Bir can bu kadar ucuz mu?" sözü, onun yüreğindeki acıyı ve adalet arayışını en iyi şekilde özetliyor. Tüm bu yaşananlar, Elif’in kararlılığını ve mücadele azmini artırdı.
Elif, 22 yaşında genç bir kadın. Eğitim hayatına devam ederken, ani bir kayıpla sarsıldı. Babası, çalıştığı iş yerinin önünde geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu yaşamını yitirdi. Aniden gerçekleşen bu olay, Elif’in tüm yaşamını alt üst etti. Babasıyla olan ilişkisi, sadece bir baba-kız bağından öte; onun en büyük destekçisi, en yakın arkadaşıydı. Bu durum, Elif’in yaşadığı kaybı çok daha derin hale getirdi. Kaza sonrası yaşanan olaylar ise Elif’i karanlık bir adalet arayışına sürükledi.
“Her gün bir şeyler katmaya çalışıyorum ama içimdeki boşluk çok büyük” diyen Elif, yaşadığı duygusal karmaşayı dinleyicilere birebir yaşatmakta. Bu süreçte, babasının ölümünün arkasında yatan sorumluların da araştırılması gerektiğine inanıyor.
Elif, babasının ölümüne neden olan kaza sonrası gereken ilgiyi ve sorumluluğu göremedi. Mahkeme süreçlerinin yavaş yavaş ilerlediğini gören Elif, yalnızca kendisi için değil, diğer mağdurlar için de bir ses olmak istiyor. Sosyal medya üzerinden başlattığı kampanya ile daha fazla kişiyle buluşmayı, sesini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. “Adaletin yerini bulması için savaşmamız gerekiyor. Bu sadece benim hikayem değil, birçok insanın hikayesi” diyerek artan destek taleplerine dikkat çekiyor. Elif’in, babasının hatırasını yaşatmak ve diğer mağdurlara ışık olmak için gösterdiği azim, birçok insana ilham kaynağı olmaya başladı.
Kendisine ulaşan insan sayısı arttıkça Elif, yalnız olmadığını hissettiğini ve ağızdan ağıza dolaşacak olan bu dayanışma ile daha güçlü bir topluluk oluşturabileceklerini düşünüyor.
Elif’in, mücadelesi toplumda bir farkındalık yaratma amacı taşıyor. İyileşme sürecinin uzun olacağını ve basit bir duygunun ötesinde, toplumsal bir meseleyi savunduğunu belirtiyor. “Artık tabuların yıkılması gerekiyor. Sesimizi yükselttiğimiz sürece, adaleti elde etme şansımız artacak,” diyen Elif, bu sözleriyle adalet mücadelesinin sadece bireyler arası değil, toplumsal bir mesele olduğunun altını çiziyor.
Yaşadığı acıdan, başkalarının faydalanmasını isteyen Elif, kendi hikayesinin sona ermediğini; aksine bu mücadelenin daha da büyüyeceğini biliyor. Herkesin bir gün, bir kayba uğrayabileceğini ve önemsemediğimiz detayların büyük sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
Elif’in adalet arayışı, sadece bir babanın kaybının ötesinde, toplumda herkesin hissetmesi gereken bir sorumluluk taşır. Savaş verdiği adalet, yalnızca kendi kişisel hikayesinin bir parçası değil; toplumsal kesimler arasında bir bağ oluşturmanın da bir yolundadır. Babası ve sebepleri üzerinden kurduğu bu bağ ile Elif, umutsuzca beklemek yerine harekete geçmeyi seçmiş bir genç kadın olarak ön plana çıkıyor. “Bir can bu kadar ucuz mu?” sorusunun yanıtını bulmak için savaş vermek, onun için salt bir kavga değil, toplumsal bir duruş sergilemek anlamına geliyor.