Son günlerde İsrail basınında yer alan haberlere göre, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını azaltma kararı verdiği bildiriliyor. Bu gelişme, bölgedeki tüm taraflar için önemli bir dönemeç anlamına gelebilir. ABD’nin Suriye’deki durumu, hem terörle mücadele hem de stratejik askeri varlık açısından ciddi bir tartışma konusu olmuştur. Peki, ABD’nin Suriye’den çekilmesi ne anlama geliyor? Bu durum, bölgedeki siyasi dengeleri nasıl etkileyebilir? İşte detaylar...
ABD, Suriye’deki varlığını IŞİD ile mücadele ve bölgedeki istikrarı sağlamak amacıyla sürdürüyordu. Ancak son aylarda, özellikle Afganistan’ın ardından gelen politik değişiklikler ve artan iç baskılar, Washington’u Suriye’deki askeri varlığını gözden geçirmeye itti. Söz konusu çekilme, öncelikle ABD’nin yeni yönetiminin dış politika hedefleri doğrultusunda şekilleniyor. Biden yönetimi, dikkatlerini Asya-Pasifik bölgesine kaydırmayı hedeflerken, Orta Doğu’da daha az askeri angajman ile yönetim sürdürülebilirliğini artırmayı planlıyor.
ABD’nin Suriye’den çekilmesi, bölgedeki güç dengesini değiştirebilir. Suriye’de devlet otoritesinin merkezileşmemesi ve farklı grupların etkinliği, Rusya ve İran gibi diğer aktörlerin daha da güçlenmesine yol açabilir. Özellikle Kuzey Suriye’de YPG’nin durumu, ABD’nin geri çekilme kararıyla birlikte daha karmaşık bir hal alabilir. Bu durum, Türkiye’nin güvenlik endişelerini artırabilir, zira PKK ile bağlantılı YPG, Türkiye için tehdit oluşturan bir grup olarak görülüyor.
Öte yandan, ABD’nin çekilmesi ile birlikte müttefik ülkelerin, özellikle de İsrail’in bölgedeki stratejileri yeniden gözden geçirilmeli. İsrail, İran’ın ve onun desteklediği grupların Suriye’deki varlığını ciddiye alıyor ve bu durum, Tahran’ın gücünü artırmasını engellemek için aksiyon almasını gerektirebilir. Dolayısıyla, ABD’nin Suriye politikalarında değişiklik yapması, bölge güvenliği üzerinde önemli etkiler yaratabilir ve muhtemel çatışma senaryolarını gündeme getirebilir.
Söz konusu gelişmeler ışığında, ABD’nin Suriye’den çekilmesinin yol açacağı yeni dinamikler, tüm bölge üzerinde yansımalar oluşturacaktır. Geçen yıllardaki olaylar, bölgedeki karmaşıklığın ve uluslararası ilişkilerin güzergahının ne denli değişken olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, ABD’nin bu hamlesi, önümüzdeki dönemde hangi çatışmaların veya iş birliklerinin ortaya çıkabileceğini belirlemede kritik bir rol oynayabilir.
Sonuç olarak, Suriye'deki ABD varlığının sona ermesi ile bölgedeki dengelerin sarsılması olasıdır. Bölgesel güçlerin tavırları, yeni güç mücadelelerine zemin hazırlayabilir ve uluslararası ilişkilerde de yeni sayfaların açılmasına vesile olabilir. Söz konusu gelişmelerin takip edilmesi, sadece Orta Doğu için değil, dünya genelindeki jeopolitik dinamikler açısından da hayati öneme sahip.